Karacabey Mutlu Sonlu Masöz

Nate aniden kendi kabahatunu fark ediyor. Gene de Chris’e bir şey vermek istiyor, yiyecek falan benzer biçimde bir şey fakat ne? Bir yere, Meksika’ya, Venezuela’ya bir otobüs bileti örneğin. Bu kendisinin de yapmayı sık Karacabey Mutlu Sonlu Masöz sık istediği bir şey, Uzamp Chris’in koluna dokunmak istiyor. Basmakalıp ama sihirli bir kural, bir mesel arıyor. Chris’i bir anda toparlayacak, yenileyecek, onu umutlu, omuzları dik yaşamı gö ğü slemeye gö nderecek bir şey. Aynı zamanda da biliyor ki.

Chris yerinden kıpırdayacak olsa, otuz dakika ö nce çocukların amiral battı oynadıkları odanın kapalı kapısına giden merdivene doğru bir tek adım atacak olsa. Nate onun ü stü ne atılacak, var gücüyle başını trabzana vuracak. Onu öldürecek. Hiç pişmanlık duymadan öldürecek onu.Sundurmada ayak sesleri duyuluyor. Kararlı, dü zgü n adımlar. Sokak kapısı açılıp kapanıyor. Gelen  Elizabeth.  I˙şte  şimdi  patlayacak,  Chris  sıcakta  mayışmış  bir  geyiği  avlar  benzer biçimde  onun ü stü ne saldıracak. Nate’in Elizabeth’i koruması gerekeeek.

Karacabey Mutlu Sonlu Masöz

‘Yoksa Chris onu sırtına attığı şeklinde ö n bahçede gö zden kaybolacak. Elizabeth’in çantasından kalemler, anahtarlar dö kü lecek. Nate, kim bilir Elizabeth’in istediği bu, diye dü şü nü yor. Elizabeth boyuna ona yeterince gü çlü olmadığını ima eder dururdu. Ama Elizabeth’in bü tü n sö ylediği, “Defol buradan!” oluyor. Holde, Chris’in gerisinde duruyor. Nate oturma odasından onu gö rebiliyor. Chris dö nü yor, yü zü sarkıyor, içine taş atılmış su gibi kırış kırış oluyor. Nate hole ulaşınca, bakıyor Chris gitmiş. Orada yalnız Elizabeth var; ağzı sımsıkı kapalı, hoşnutsuzluğunu belli eden bir çizgi haline gelmiş.

Deri eldivenlerinin parmaklarım teker teker çekerek çıkarıyor. Nate onu seyrederken, bozguna uğramış bir ordunun eri gibi sendeleye sendeleye yolun karşı yanına  geçen  Chris’i  dü şü nü yor.  I˙leride  bir  gü n  kendisinin  de  Elizabeth’i  bırakıp  gitmek zorunda kalacağım biliyor. Lesje tepsisini dengeleyerek başka boş masalarla çevrili boş bir masaya doğru seğirtiyor. Marianne ve Trish’le beraber aşağıya kahve içmeye inmek veya ö ğle yemeğinde onlara katılmak  artık  ona  zor  geliyor.