Karacabey Mutlu Son Masaj Salonu

Karacabey Mutlu Son Masaj Salonu

Greek sadece babam değil, benimde artık en iyi vakit geçirdiğim mekân oluvermişti. Annem çok fazla müzikten anlamazdı. Giyimi, kuşamı konserlere tercih ederdi. Bana dikiş dik m ey i öğretti. B 0)riir- ken toplamış olduğum Karacabey Mutlu Son Masaj Salonu konser tişörtlerini b ir aray a g e tirip , birlikte bir nevresim bile yapm ıştık. B abam la ikim izin, iki y ü z p a r­ çadan fazla konser geçm işim iz vardı.

Büriiyünce ne olmak istediğime karar vermek her za­man çok zor olmuştu. Babamım müzik aşkı, annemin moda aşkı ve kendi ilgi alanım olan fotoğrafçılık arasında gidip geliyordum . Belki b ir m ü z ik k ariyerim o lu rd u veya an n em benzer biçimde N ew York M oda Tasarım O k u lu ‘n a g id erd im . A ncak, hangi kariyeri seçersem seçeyim , fotoğraf çekm e ö zg ü rlü ­ ğüm ü asla elim den alm am alıydı.

Karacabey Mutlu Son Masaj Salonu

K ap p a S ig m a ‘m n Y unan harfleriyle işaretlenm iş kapı ara­ la r ın d a n geçerken, tam b ir film setine girdiğim i hissettim . C ad ıla r b ay ram ıy d ı. H erkes k o stüm lüydü. İnsanlar kırm ı­ zı p lastik b a rd ak la rı ellerinde, d an s ediyorlardı. Asim da, tam an lam ıy la h erkes değil.

E m in olm ak için iki kere baktım . A ncak g ö rdüğüm d ü ­ p e d ü z gerçekti. Salonun tam göbeğinde  üzerinden  içki içilen lacivert b ü y ü k , kanallı bir b u z kalıbı vardı. K analla­ rın tam u c u n d a k i çocuk da  erkek arkadaşım , Ben’di. Tam o n u n a rk a s ın d a d u ra n kız ise, en iyi arkadaşım Aerie’ydi. Ö yle çok fazla öğrenci birliği partilerine katılan biri hiç ol­ m ad ım . A ncak  şim di o ikisine bakınca sebebini anlayabili­ y o rd u m .